Faydalı Bilgiler

Avcılık Hakkında

Avcılık, günümüzde daha çok bir tür spordur. Başlangıçta insanların karınlarını doyurmasına yönelik bir uğraştı. İlk insanlar ovalarda dolaşırken toplayabildikleri bitkiler ve kovalayıp yakalayabildikleri küçük hayvanlarla beslenmişlerdir.

Taş Devri insanları, binlerce yıl boyunca avcılıkla yaşamlarını sürdürdüler. Mağaralarda barındılar, keskin ve sert taşlardan silahlar yaptılar. Ok, mızrak ve topuzla mamut, rengeyiği ve ayı gibi büyük hayvanları avladılar. İnsanlar hayvanlar kadar güçlü ve çevik değildi, ama zekâları, silah yapma yetenekleri avcılıkta başarılı olmalarını sağladı. Ayrıca bu ilk insanlar, kendilerine avcılıkta yardımcı olması için köpek gibi bazı hayvanları da eğittiler. Çoğu zaman bir geyik ya da yabani at sürüsünü bir uçuruma doğru sürüp avladıklarında, bütün topluluğa yetecek kadar yiyecek elde etmiş oluyorlardı.

İnsanlar karınlarını doyurmak için ekip biçmeyi ve hayvan yetiştirmeyi öğrendikten sonra da avcılığı sürdürmüşlerdir.
 

Tuzakla avlama

Tuzak kurma da avcılık yöntemlerinden biridir. İnsanlar tuzakla vahşi hayvanları etleri ve kürkleri için, bazen de zarar vermelerini önlemek ya da bilimsel araştırmalar yapmak için yakalarlar.
 
Pek çok çeşit tuzak vardır. Kürklü hayvanları, kürklerine zarar vermeden yakalamak için çelik tuzak kullanılır. Hayvanı hemen öldürmeyen ve avcı tarafından öldürülünceye kadar ava acı çektiren bu tür tuzaklar dünyanın birçok ülkesinde yasaklanmıştır. Bildiğimiz fare kapanı da, çelik bir yayla güçlendirilmiş bu tür bir tuzaktır.
 
Başka bir tuzak çeşidi, bir yay ile ilmekten oluşur. Esnek bir dal yay görevi görebilir. İlmek telden yapılır ve dal tetik görevini görecek bir iple aşağıya çekilerek bağlanır. Av tuzla kaplanan ipi kemirdiği zaman ipin kopmasıyla yay fırlar. Avı saran ilmek sıkışarak hayvanı havaya kaldırır.
 
Kuşları yakalamada giderek daralan ağdan tüneller de kullanılır. Kuşlar ağın geniş ağzına sürülür ya da yemle çekilir ve dar ağzında yakalanır.
 
İlkel insanların büyük hayvanları avlamak için başvurdukları bir yöntem de tuzak çukurlarıydı. Avın izlerinin sıkça görüldüğü bir yere çukur kazılarak üstü dallarla ve yapraklarla örtülürdü. Çukurun dibine çakılan ucu sivri kazıklar hayvanı düşer düşmez öldürürdü.
 
Eski zamanlarda üst üste yerleştirilen iki kütükle de avlanılırdı. Av yeme dokunduğunda üstteki kütük düşerdi ve av iki kütük arasına sıkışırdı. Bu tuzaklarda kütük yerine, bir kutu kullanıldığında hayvan canlı yakalanır. Kutunun içine koyulan kapana av basınca kapak kapanır. Bu tür tuzaklar hayvanları bilimsel araştırmalar ya da hayvanat bahçeleri için yakalarken kullanılır.
 
Canlı yakalama ve avı etiketleme yöntemiyle hayvanlara ilişkin çok değerli bilgiler edinilmektedir. Hayvan etiketlendikten sonra salınır; yeniden yakalandığı zaman, nereden nereye göç ettiği anlaşılır.
 
Kürkleri için hayvanları avlamak, en gözde avcılıktan biridir. Kürk ticaretiyle ilgilenen avcılar tuzaklar kurarak kunduz, mink, misk sıçanı, tilki, porsuk, kakım, vaşak, susamuru, rakun ve kurt gibi kürklü hayvanları avlarlar. Kanada'da kürk hayvanı avı hâlâ önemli bir sanayi dalıdır. Bu tür avcılık bazı hayvan türlerinin soyunun azalmasına yol açtığı için 20. yüzyılda kişi ve kuruluşların eleştirilerini gündeme getirmiştir. Bugün satılan kürklerin çoğu özel çiftliklerde yetiştirilen hayvanlardan elde edilmektedir.
 
Yiyecek sağlamak amacıyla yalnızca ok ve mızraklarla hayvan öldüren avcılar herhangi bir hayvan türünün yok olmasına neden olmazlar. Oysa ticaret ve kâr amacıyla tüfeklerle avlanan avcılar bu tehlikeyi doğurabilir. Örneğin, 19. yüzyılda avcılar et ticareti için Kuzey Amerika'daki bizonları hemen hemen yok ettiler.
 
Afrika'ya safari denen av partilerinde büyük hayvanlar hem spor yapmak, hem de kâr amacıyla vuruldu. 20. yüzyıla gelindiğinde insanlar, avcılık denetlenmezse avlanacak hayvan kalmayacağını anlamaya başladılar.
 
Bugün birçok bölgede büyük hayvanlarının avı sıkı denetim altına alınmıştır. Örneğin, ancak yaşadıkları denetimli bölgede sayıları çok artarsa fillerin avlanmasına izin verilmektedir. Gene de kaçak avlanma hâlâ önemli bir sorundur.

İzinsiz avlanma

Av hayvanı, spor amacıyla avlanan hayvanlar, kuşlar ve balıklardır. Günümüzde neredeyse bütün av hayvanlarının avlanması izne bağlanmıştır. Buna karşın para kazanmak için kaçak ya da izinsiz avlanma yapılır. Örneğin, sombalığı ve alabalık çoğu zaman izinsiz avlanmaktadır. Değerli balık soylarını korumak amacıyla, dünyanın birçok ülkesinde izinsiz avlanmaya ağır cezalar koyulmuştur.

 
Afrika'daki av hayvanlarının korunma altına alındığı bölgelerde ya da av hayvanı bakımından zengin olan ülkelerde yetkililer değerli hayvanları postu ya da dişleri için öldürmeye gelen izinsiz avcılara karşı önlemler almışlardır.
 
Bugün Türkiye’de avcılık belgesi(on sekiz yaşını doldurmuş, silah taşıma ehliyetine sahip, 4915 sayılı kanuna göre avcılık belgesi almaya engel hali bulunmayan, avcılık ve av yaban hayatı ile ilgili eğitim almış ve sınavda başarılı olmuş kişilere başvuruları halinde verilen belgeyi) ve avlanma pulunu almış olanlar avlanma sezonunda avlaklarda avlanma hakkına sahip olabilirler. Tüfekle avcılık yapmak isteyenler yivsiz tüfek ruhsatı almak zorundadır. Ülkemizde av silahlarının yapımı, alım satımı ve bulundurulması da bir yasayla düzenlenmiştir. İyi avcı avını ustalıkla izler ve sezdirmeden ona yaklaşır. Keskin nişancılığıyla avını hiç acı çektirmeden öldürebilir. Ülkenin bu konudaki yasalarına uyarak yalnızca izin çıktığında avlanır.
 
Buna rağmen,  birçok çevre korumacı avcılığı acımasız bir spor saymaktadır. Öte yandan, çevrebilim incelemeleri de doğanın dengesinin sürdürülebilmesi için, yabani hayvanların (yırtıcıların)  sayılarının belli bir düzeyin altına düşmemesi gerektiğini göstermiştir.
 
Kanada'dada geyik populasyonunda düşme saptanınca yetkililer o bölgede yaşayayan yırtıcı hayvanları (kurt, çakal vb) ya itlaf yoluyla ya da yakalayıp başka bölgelere naklederek geyikleri korumayı denemişler. Bir süre sonra populasyon yükseleceğine daha da düşmeye başlamış.  Yapılan araştırmalardan sonra yırtıcı hayvanların sürülerdeki yaşlı ve hastalıklı hayvanları hedef aldıklarını tespit etmişler. Yırtıcılar olmayınca  yaşlı erkek geyiklerin genç erkekleri dişilerden uzak tuttukları bunun sonucunda sağlıklı yavrular alınamadığını kısacası çiftleşmelerini önleyerek  populasyonun artmasına engel olduklarını anlamışlar. Ayrıca hastalıklı hayvanlarında sürüye hastalıklarını bulaştırarak ölümlere neden olduğunu öğrenmişler...
 
Yetkililer hemen harekete geçerek diğer bölgelerden yakaladıkları kurt, çakal vb hayvanları eksik oldukları bölgelere taşımışlar. Bir süre sonra geyik populasyonunun tekrar düzenli olarak artmaya başladığı ortaya çıkmış.. Bu da bize gösteriyorki doğanın dengesi için doğal bir hasat gerekmektedir.
 
Avcılarda bu dengeye yaşlı hayvanları vurarak katkıda bulunmaktadırlar.

av ve atış tutkunlarına özel olarak tasarlandı